Eğer girişimciyseniz yalnız olmamanız gerekiyor. Yanlış anlaşılmasın ortak yapısını öneriyor değilim ama yanınızda güvendiğiniz birilerinin olması şart, sizinle aynı heyecanı ve aynı tutkuyu paylaşan, girişiminize sizin kadar inanan bir insanın varlığı oldukça önemli. Neden mi bu kadar önemli? Anlatmaya çalışayım.
Girişimcilik oldukça çetrefilli bir yol, ciddi riskler aldığınız, eğitiminiz ve başarılarınız dolayısıyla kurumsal hayatta gelebileceğiniz konumları ve garanti maaşları elinizin tersiyle ittiğiniz bir süreç. İşte bu süreçte projeniz tökezlediğinde, öngöremediğiniz sorunlarla karşılaştığınızda ya da her şey güzel gitse dahi sürekli bir adrenalinle çalışmak zorunda kaldığınızdan yorgun düştüğünüzde yanınızdaki insanın sizi tekrar motive etmesi gerekiyor ya da en azından size birkaç gün “git sen bir kafanı dinle işlerle ben ilgilenirim bir süre” diyebilmesi gerekiyor ki, siz de gözünüz arkada kalmadan cidden tekrar yenilenip, aynı heyecanı içinizde bularak geri dönebilesiniz.
Tabi ki bu işin duygusal tarafı ama bilgi, deneyim, sürekli takip, kendinizi ve çevrenizi güncel tutmanın yanı sıra motivasyon ve inancınızı aynı zamanda fiziksel sağlığınızı da korumak hepsi bir bütünü olmayınca mükemmel olmaktan uzaklaştıran unsurlar olarak tam da orda bulunuyorlar.
Burda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta birlikte yola çıktığınız kişiyi ya da belki de ekibi doğru tanıyor olmanız. Ekip belki süreçte değişebilir ancak o yola çıkılan ilk kişi ya da kişiler sadece parasını koyup, hissesini alarak dışarda kalan yatırımcılar değilse ve proje başındalarsa işte o zaman ciddi anlamda aynı şekilde düşünüyor olmanız gerekiyor. Tabi ki projeyi zenginleştiren farklı fikirler ve farklı yaklaşımlardan bahsetmiyorum, onlar olmazsa olmazlar ancak aynı mantık basamakları ve uzlaşma açısı olması oldukça önemli ve güven artı sadakat birinci kural. Girişimci arkadaşlar eminim bana hak vereceklerdir…